Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
belirli olarak
Sens de
"belirli olarak"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
belirli olarak
definitively
adv.
Sens de
"belirli olarak"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 81 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan kadın için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade
native daughter
n.
2
General
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan erkek için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade
native son
n.
3
General
belirli bitkilerden elde edilip içyağı olarak kullanılan mumsu bir yağ
vegetable tallow
n.
4
General
belirli bir etkinliğin merkezi olarak görülen kentsel alan
metropolis
n.
5
General
geçici olarak yolun belirli bir kısmının yerine geçen dolambaçlı yol
detour
n.
6
General
kesin olarak belirli sorumlulukları bulunmayan genel otorite
roving commission
n.
7
General
belirli aylarda avlak olarak kullanılabilen özel bölge
shooting preserve
n.
8
General
brüt olarak (belirli bir miktar para) toplamak
gross
v.
9
General
belirli bir stile uygun olarak yapılmış
stylised
adj.
10
General
belirli bir stile uygun olarak yapılmış
stylized
adj.
11
General
belirli bir ihtiyaç veya işlev için yapay olarak hazırlanmış
designer
adj.
12
General
genel olarak uygulanabilir olup belirli bir durumda askıya alınabilen
prima facie
adj.
13
General
düzenli olarak belirli bir faaliyeti yapan anlamındaki son ek
-ard
suf.
14
General
düzenli olarak belirli bir faaliyeti yapan anlamındaki son ek
-art
suf.
15
General
yaklaşık olarak belirli bir yaşta anlamı veren son ek
-ish
suf.
16
General
yaklaşık olarak belirli bir saatte meydana gelen anlamı veren son ek
-ish
suf.
17
General
yaşı belirli sayıdaki 10 yıllık süre ile yaklaşık olarak ifade edilen kimse anlamını veren bir son ek
-something
suf.
Phrasals
18
Phrasals
(belirli bir şey olarak) neticelenmek
become of
v.
Colloquial
19
Colloquial
belirli bir repertuardan genellikle dönüşümlü olarak eserler sergileyen yerleşik tiyatro topluluğu
rep (repertory company)
abrev.
Idioms
20
Idioms
otomatik olarak (birinin/bir şeyin) belirli bir şekilde olduğunu düşünmek
take (someone or something) for granted
v.
Trade/Economic
21
Trade/Economic
kişinin yaşam süresi boyunca belirli bir muafiyet kapsamına girmeyen, bağış olarak belirlenen ve dolayısıyla miras vergisi yükümlülüğü doğuran değer aktarımı
chargeable transfer
n.
22
Trade/Economic
şirketin yaptığı işlerden belirli bir bölümüne nominal olarak bağlı hisse senedi
tracking stock
n.
23
Trade/Economic
ithal malların miktar olarak belirli sınırlamalara tabi tutulması
contingent method
n.
24
Trade/Economic
yararlanacak kişiye hayat boyu veya belirli süre boyunca taksitli olarak belli bir paranın ödenmesini öngören sigorta poliçesi
annuity agreement
n.
25
Trade/Economic
hisse senedinin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma
dollar averaging
n.
26
Trade/Economic
menkul kıymetlerin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma
dollar–cost averaging
n.
27
Trade/Economic
uzun vadeli faiz oranları belirli bir seviyeye düştüğünde yerini otomatik olarak sabit faizli uzun vadeli tahvile bırakan ve uluslararası pazarlarda kullanılan değişken oranlı banka kredisi
droplock
n.
28
Trade/Economic
belirli bir hisse senedini büyük miktarlarda satın alarak piyasanın kontrolünü geçici olarak ele geçirmek
rig the market
v.
29
Trade/Economic
belirli bir hisse senedini büyük miktarlarda satın alarak piyasanın kontrolünü geçici olarak ele geçirmek
rig the market
v.
Law
30
Law
belirli bir bölgede uyruğu veya vatandaşlığından bağımsız olarak herkese benzer şekilde uygulanan kanun
territorial law
n.
31
Law
bir mülke belirli bir süre sahip olarak mülkiyet hakkı elde eden kimse
usucapient
n.
32
Law
bir mülke belirli bir süre sahip olarak mülkiyet hakkı elde etme
usucapion
n.
33
Law
hukuki belge metninin uzunluğunu ölçmede kullanılan ve belirli bir sözcük sayısı olarak kararlaştırılmış birim
folio
n.
34
Law
(roma hukukunda) belirli bir mülkün başka bir mülke karşılık olarak teslimini içeren (sözleşme)
nominate
adj.
Politics
35
Politics
aztek medeniyetinde bir şehir devletinin siyasi olarak ayrışmış, belirli bir coğrafi alana hükmeden, köylüler tarafından oluşturulmuş temel örgütlenme biçimi
calpulli
n.
Insurance
36
Insurance
(denizcilikte) belirli malların taşındıkları gemiden bağımsız olarak kaybı veya hasarının karşılandığı bir sigorta türü
floating policy
n.
Technical
37
Technical
toplam uzunluğun kesri olarak belirli bir parçanın ölçülmesi
autometry
n.
38
Technical
belirli koşullar altında karakteristik olarak oluşan
typomorphic
adj.
Computer
39
Computer
online olarak cep telefonu ve internet ortamlarında belirli bir alanda dosya veya resim gibi gereksinimlerin saklandığı gelişmiş bir uygulama
dropbox
n.
40
Computer
internet sayfalarında otomatik ve sistematik olarak belirli bilgileri arayan bilgisayar programı
web crawler
n.
Electric
41
Electric
diyot, transistör gibi devre elemanlarının belirli bir amaca yönelik olarak dizilimi
matrix
n.
Radio
42
Radio
birbirine paralel olarak bağlanmış bir bobin ve bir kondansatör vasıtasıyla gerçekleştirilen ve elemanların değerine bağlı olarak belirli bir frekansta salınım yapan elektronik devre
tank circuit
n.
43
Radio
(yayında) düzenli olarak belirli bir konuya atfedilen köşe
department
n.
Marine
44
Marine
belirli bir süreliğine düzenli olarak seyahat edilmesi beklenen yön
mean line of advance
n.
Petrol
45
Petrol
izooktan ve n heptan karışımındaki izooktan yüzdesi olarak ifade edilip belirli benzinle aynı vuruntu önleyici özelliklere sahip bir yakıtı belirten bir benzin kalitesi ölçüsü
octane number
n.
Medical
46
Medical
belirli bir hastalığın bir yerde zaman zaman veya sürekli olarak görülmesi
endemia
n.
47
Medical
(bazı amerikan yerlisi halklarında) belirli kil türlerinin gıda olarak kullanımı
dirt eating
n.
Math
48
Math
değişkenin sıfıra yaklaştığı zaman aralığı olarak belirli bir değişkenin ortalama değerinin limitine eşit olan
instantaneous
adj.
Logic
49
Logic
belirli kavramların davranışı için model olarak yorumlanabilen resmi sistem
modal logic
n.
Physics
50
Physics
belirli bir koordinat sistemindeki cisimlerin dengesi veya hareketi ile ilgilenen, statik, devinimbilim ve kinematik olarak üçe ayrılan bir bilim dalı
mechanics
n.
Chemistry
51
Chemistry
belirli valerik asit türevlerinin temel çekirdeği olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal
valeryl
n.
Biology
52
Biology
kalıtımda bir birim olarak aktarılan belirli bir özellik
unit character
n.
53
Biology
bir birim olarak aktarılan belirli bir özelliğin kalıtımını kontrol eden gen
unit factor
n.
54
Biology
biyolojik olarak fazla farklılaşmamış olup, belirli bir ortama da tam olarak uyarlanmamış
generalized
adj.
55
Biology
hayvanın uyaranlara tepki olarak belirli bir yönde hareket etmesiyle ilgili
tropismatic
adj.
56
Biology
belirli özellikleri ortak olarak bulunduran (ikizler)
concordant
adj.
57
Biology
uyarana yanıt olarak (belirli şekilde) yer değiştirme anlamı veren son ek
-tropic
suf.
58
Biology
uyarana tepki olarak belirli bir yönde hareket eden anlamındaki son ek
-tropous
suf.
59
Biology
uyarana tepki olarak belirli bir yönde hareket etme anlamındaki son ek
-tropy
suf.
60
Biology
uyaranlara tepki olarak (belirli bir yönde) hareket anlamı veren son ek
-tropies
suf.
Astronomy
61
Astronomy
devasa bir galaksi kümesi olduğu düşünülen ve pek çok galaksinin uzaydaki belirli bir noktaya doğru hareket ettiği gerçeğine delil olarak gösterilen büyük kitle
great attractor
n.
Education
62
Education
çoğunlukla halkevi olarak hizmet veren ve belirli bir toplulukla ilişkili akademik olmayan etkinlikler sunan okul
community school [uk]
n.
Linguistics
63
Linguistics
söylemde konu olarak belirli başlıkları seçme eylemi veya süreci
thematization
n.
64
Linguistics
söylemde konu olarak belirli başlıkları seçme eylemi veya süreci
thematisation
n.
65
Linguistics
dilde belirli bir ses biriminin fonetik olarak farklı diyalektik türlerini içeren ses grubu
diaphone
adj.
Religious
66
Religious
kilisede gönüllü olarak belirli işlevleri yerine getiren kilise cemaatinden bir kadın
altar society
n.
67
Religious
genelde çocuklara hediye olarak verilen belirli bir ruhu simgeleyen oyulmuş oyuncak bebek
kachina
n.
68
Religious
(roma katolik kilisesi'nde) belirli bir amaç için veya rahibin takdirine bağlı olarak gerçekleşen ayin
votive mass
n.
Philosophy
69
Philosophy
belirli ahlaki gerçeklerin kişilerin tutumlarından bağımsız olarak var olduğunu ileri süren bir meta-etik doktrin
objectivism
n.
Military
70
Military
belirli bir ülkenin sürekli olarak istihdamı kabul ettiği uluslararası kadro
quota post
n.
71
Military
belirli bir birliğe atanan veya birlik ikmal maddeleri olarak tanımlanan ekipman ve malzemeler
unit-related equipment and supplies
n.
72
Military
belirli bir düzende durarak manevralarda referans olarak kullanılan gemi
guide
n.
73
Military
kriz veya çatışma zamanında düşmana karşı belirli hedeflere yönelik olarak bilginin veya bilgi teknolojilerinin kullanımı
iw
n.
Sport
74
Sport
esas olarak belirli durumlarda oynayan takım sporcusu
role player
n.
75
Sport
(genellikle başlangıç vuruşu olarak) seçmek ve belirli bir oyuna atmak
pitch
v.
Music
76
Music
müzik makamları olarak bilinen belirli diyatonik gamlarla ilgili konu
modality
n.
77
Music
vuruştan sonra tiz frekansların kademeli olarak arttığı belirli bir teknikle çalınan perdesiz bas gitar sesi
mwah
n.
78
Music
(belirli bir bölüme ait) notaları kılavuz olarak işaretlemek
finger
v.
Printery
79
Printery
matbaanın belirli bir iş için kesintisiz olarak çalışması
press run
n.
Archaic
80
Archaic
birkaç bileşenin belirli bir ağırlıkta ve yapısal düzende birleşmesiyle oluşan kimyasal olarak farklı madde
mixt
n.
81
Archaic
belirli bir işin teminatı olarak vermek
gauge
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of belirli olarak
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy